Türkiye, artan hava tehditlerine karşı savunma sistemlerini güçlendirmek için yerli ve çok katmanlı bir hava kalkanı olan “Steel Dome”u devreye aldı. Bu sistem bilhassa havalimanları üzere stratejik noktaları korumak üzere tasarlandı. Pekala Steel Dome, yani Türkçesiyle Demir Kubbe nasıl çalışıyor? Havalimanlarını nasıl koruyor?
İşte ayrıntılar…
Son devirde bilhassa havalimanlarını gaye alan muhtemel akınlara karşı, İsrail’in “Iron Dome” sistemine misal fakat büsbütün yerli bir tahlil olan “Steel Dome” yani “Çelik Kubbe” devreye alındı.
Bu sistem, sadece bir füze savunması değil, yapay zeka dayanaklı radar ağları, lazer sistemleri, elektronik harp teknolojileri ve farklı menzillerde misyon yapan savunma ünitelerinden oluşan çok katmanlı bir kalkan.
Steel Dome Nasıl Çalışıyor?
Asker, ve sivil havalimanlarının etrafına konuşlandırılan Steel Dome, yaklaşan tehditleri saniyeler içinde tespit edip değerlendirebiliyor ve tehdidin cinsine nazaran en uygun müdahale aracını otomatik olarak devreye sokuyor.
Savunma Sanayii Başkanlığı’nın öncülüğünde ASELSAN, ROKETSAN ve TÜBİTAK-SAGE üzere kurumların katkısıyla geliştirilen bu sistem, Türkiye’nin hava alanını uçtan uca kapsayan bir muhafaza ağı oluşturmayı hedefliyor.
Radar sistemleri gökyüzünde kuş uçsa fark edecek formda entegre çalışıyor, yapay zekâ da hangi tehdide nasıl karşılık verileceğini anlık olarak hesaplıyor. Gerektiğinde alçak irtifadan gelen bir küçük İHA’ya lazerle müdahale edilirken, daha uzak uzaklıktaki bir balistik füze çok daha evvel imha edilebiliyor.
Steel Dome’un en dikkat çeken tarafı ise bu teknolojinin dışa bağımlı olmadan, büsbütün yerli kaynaklarla geliştirilmiş olması.
Üstelik sistem sırf bugünün tehditlerine karşı değil gelecekte ortaya çıkabilecek yüksek süratli füzeler, sürü İHA akınları ve elektronik karıştırmalara karşı da hazır hale getiriliyor. Bir nevi klasik savunma kalkanlarından çok daha fazlası.
Steel Dome Nerede?
Şu anda İstanbul ve Ankara’daki birtakım havalimanlarında faal olarak test edilen Steel Dome’un önümüzdeki süreçte Türkiye genelindeki tüm stratejik tesislerde kullanıma alınması planlanıyor. Böylelikle muhtemel bir atak anında sadece savunma değil, caydırıcılık da sağlanmış olacak.
