Devlet Bahçeli, “Geçmiş Olsun” Bildirisinde Özgür Özel ve CHP’nin İsmini Anmadı
Özgür Özel’e geçmiş olsun iletileri iktidar cephesinden, muhalefetteki isimlere kadar tüm ülkeyi birleştirmiş durumda. Son olarak Devlet Bahçeli de bir bildiri yayınladı. Lakin Bahçeli, Özgür Özel ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin ismini anmadı. Bahçeli, ‘Bir siyasi kurumun yöneticisi’ olarak yayınladı iletisini.
Sırrı Süreyya Öncü’nün cenazesi için AKM’de bir anma merasimi gerçekleştirildi.
Sırrı Süreyya Başkan için AKM’de bir anma merasimi gerçekleştirildi. Merasim çıkışında bir kişi CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e saldırırken, bu akın iktidar ve muhalefet tarafından lanetlendi ve Özel’e ‘geçmiş olsun’ bildirileri iletildi.
Devlet Bahçeli’den de bir ileti geldi…
Devlet Bahçeli, bildirisinde CHP ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in adını anmadı. Geçmiş olsun iletisinde farklı bir söz kullanmayı tercih etti.
Bahçeli, ‘Ebediyete irtihal eden TBMM Başkanvekili ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Merhum Sırrı Süreyya Lider için İstanbul Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen veda ve vefa merasimine katılan, müteakiben de fiziki hücuma uğrayan bir siyasi kurumun yöneticisine öncelikle geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.’ dedi.
Bahçeli’nin iletisinde “Şiddetin her türlüsüne karşı olduğumuzu üstüne basa basa söz ediyorum.” sözleri yer aldı.
Bahçeli iletisinin devamında şu sözleri yer verdi:
‘Böylesine bir günde, herkesin gözü önünde, üstelik insani, vicdani ve İslami hassasiyetlerin her insanımızı ortak paydada buluşturduğu bir vakitte meydana gelen bahse husus provokasyon her manada düşündürücü ve ürperticidir.
Menfur ve melun hücumun tüm boyutlarıyla araştırılıp tetkik ve tahkik etaplarının ikmal edilerek şayet varsa arkasındaki esrar perdesinin aralanması siyasi ve toplumsal huzur ismine zorunluluktur.
Mezkur şiddet hareketinin ferdî bir saplantının mı yapıtı yoksa daha evvelce planlanmış, vakte yayılmış iç ve dış kontaklı bir siyasi tertip mi olduğu açıklığa kavuşmalıdır. Kaldı ki emniyet ve yargı teşkilatımız eşzamanlı çalışmayla bunu başarmaya yetenekli ve muktedirdir.
Türkiye’yi şiddet sarmalına çekmek, tahrik ve tahrip ortamını alevlendirmek, buna müzahir faaliyetleri gafilce yürütmek tarihi bir yanlıştır. Bilerek yahut bilmeden bu yanlışın içinde olanlar evvelemirde aklını başına almalı, ahlaki sorumluluğun ve sağduyulu tavrın yörüngesinden ayrılmamalıdır.
Merhum Sırrı Süreyya Lider kardeşime bir sefer daha Allah’tan rahmetler niyaz ediyorum.’
